15 Temmuzun 5. yılı


15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden tam 5 yıl geçmiş. O gece çektiğim video ve fotoğraflara bakınca o gecenin gerçek kahramanlarının bugün süslü cümlelerle konuşan ya da yazanlar değil o gün bayrağı kapıp meydana çıkanlar olduğunu tekrar hatırladım. Bu durumu gösteren o gece çektiğim bir video paylaşıyorum:

https://youtu.be/CfQd5BxM_Ng




15 Temmuzda neredeydin?

              Armada'da spor salonundaydım. Saat 22:00'ye doğru soyunma odasına girdiğimde uçaklar uçuyormuş diye konuşulduğunu duyunca hemen üzerimi değiştirip bahçeye indim. Helikopterler külliye, anıtkabir ve Kızılay üstünde vızır vızır dönüyorken savaş uçakları da alçak uçuş yapıyordu. O günlerde ışıd Fransa'da kamyon kaçırıp halkın arasına dalmıştı. Galiba bu sefer de uçak kaçırmışlar ve Anıtkabir'e veya çevresinde bir yere saldırı yapmayı planlıyor ki  bu hava araçları onu engellemek için böyle uçuyor diye aklımdan geçirdim. Bu arada Twiter ve whatsuptan darbe veya sıkıyönetim söylentileri dolaşmaya başlamıştı. Eve gitmek için yola çıktım. Yolumun üzerindeki Akparti genel merkezinin yanından geçerken herhangi bir hareketlilik var mı diye baktığımda görünürde ne askeri araç vardı ne de binada ışığı yanan pencere vardı. Darbe olsa ilk buraya gelinirdi diye düşünüp ev gittim. Olayları internet ve televizyondan takip etmeye başladım.  Başbakan bir TV programına bağlanıp ordu içinde hareketlilik olduğunu söylediğinde işin ciddiyeti ortaya çıkmaya başladı. Bir de TRT'de titreyerek darbe bildirisini okumaya çalışan spikeri görünce "prime time 'da canlı canlı darbe oluyor" diye konuşmaya başladık. Sonra neler oluyor diye bakmak için dışarı çıkıp ak partinin önüne tekrar gittim. Yavaş yavaş insanlar toplanmaya başlamıştı. Kalabalığın içinde bozkurt yapan çok sayıda vatandaş da vardı. Biraz orada kalıp kalabalıkla beraber tekbir getirdikten sonra Şamil Tayyar konuşmaya başladı. Kendisini sevmediğim için bunu dinlemeye gelmedim deyip Kızılay'a doğru gitmek üzere yola çıktım

SINAVDA NE YAPMALISIN?

         12 yıllık eğitim hayatınızda oluşturduğunuz bilgi birikimin ölçülmeye çalışılacağı bir sınava girerken heyecanlanmak ve kaygı duymak gayet normal. Önemli olan bu duyguları kontrol altında tutup, başarımız için araç olarak kullanabilmektir. Sınava kadar yapılması gerekenler: her gün düzenli şekilde ders çalışmak, ders çalışırken önce konuyu anlamaya yönelik çalışmalar yapmak, anlayıp anlamadığınızı kontrol etmek ve bu bilgileri uygulamak için bol miktarda soru çözmekti. Bu aşama verimli veya verimsiz şekilde geçildi. Artık sınav geldi. Şimdi ne yapacağız?

18 Mart Çanakkale Zaferini ve Şehitlerini Anma Konuşması


        Sayın Kaymakamım, değerli misafirler,
     Çanakkale boğazı sıradan bir boğaz değildi. O dünyanın kalbi, tarihin en büyük imparatorluklarına başkentlik etmiş, İslam’ın sancaktarlığını 600 yıl taşımış Osmanlının başkentine giden yoldu. O yüzden de buradaki savaş sıradan olmadı. Boğazları ele geçirip İstanbul’a hâkim olmak isteyen, asırlardır Türk ve Müslümanı eş anlamlı gören Avrupa devletleri, islam nurunu söndürmenin tam zamanı olduğuna tüm kalpleri ile inanmışlardı. Daha 1-2 yıl önce balkanlarda yeni kurulan devletlere yenilen hasta adam, dünyanın o tarihteki en güçlü donanmasına nasıl direnebilirdi ki!

Ah İstanbul !

Sayıların artması ne yazık ki her zaman iyi şeylerin olmaya başladığını göstermiyor. Bunun en iyi örneği İstanbul'un artan nüfusudur. Nüfus arttıkça şehir yaşanılır olmaktan çıkıp ömür törpüsüne dönüşmekte. Ayrıca İstanbul'un güzelliklerinden bahseden eserler hayal ürünü haline gelmeye başlamakta. Sanki o eserlerde bahsedilen yerler buralarda değil çok uzaklarda kaf dağının ardında. O eserlerdeki güzellikleri yaşamaya kalksak, mesela takım elbisesiz giril(e)meyen Beyoğlu'na gitsek doya doya yaşayabilir miyiz ? Yavaş yavaş hiç bir ayrıntıyı kaçırmamaya dikkat ederek yürümek istesek yapabilir miyiz?  Ne yazık ki imkansız. Artık taksim insan toplama havzası, istiklal caddesi de insanların aktığı ve ara sokaklara dağıldığı bir ırmak yatağına dönüşmüş durumda.

Seçimler ve Matematik

"Matematik ne işe yarar ? "diye soranlara cevaben, "günlük hayatımızın her yerinde" olduğunu söyleyip geçiyoruz. Peki matematik seçimlerin neresinde var? Matematik, oy kullanırken artılarını eksilerini göz önünde bulundurarak yapılan parti tercihinden, oyların sayılmasına  hatta yorumlanmasına kadar seçimin her yerinde vardır. Halkı, matematik bilen ülkede seçmeni kandırmak kolay değildir. Mesela ülkemizde seçmeni kandırmak için kullanılan "Desteklediğin parti barajın altında kalacağından oyun boşa gidecek" cümlesi ne kadar doğrudur? Barajın altında kalan partiye oy versek oyumuz boşa gider mi?Konuyu bu sorular ışığında inceleyelim.

Matematik ne işe yarar ?

 Bu soru öğrencilerin Matematiğin işe yaramadığını inanarak sorduğu soruların başında gelir. Matematik öncelikle problem çözme yeteneğini geliştiren bir araçtır. Bir sorunla karşılaştığımızda sorunu tespit edip çözüm için elimizde ne olduğunu görerek, en iyi çözüm yolunu bulmamızı sağlar. Bu yüzden Matematik farkında olmadan kullandığımız araçlardandır. Bir alışveriş sırasında sadece para alıp verirken değil, o  aşamaya gelmeden de farkında olmadan matematiği kullanırız. Mesela bir ürünün artılarını eksilerini karşılaştırıp alıp almaya karar verirken de kullanırız.Ya da günlük hayattan örnek verirsek ; evden çıkarken hava durumu raporunu almasak bile (ki hava durum tahmininin her aşamasında matematik vardır) hava bulutluysa yağmur yağma olasılığını düşünerek şemsiye almamız bile matematiktir.